Koca bir yılın en güzel ama en hüzünlü ayına geldik; Eylül ayını en güzel Mehmet Rauf anlatmış “Eylül öyle bir ay ki geçen her güzel günü için ona minnettar olmak gerekliydi. Eylül esef ve özlem ayıdır, içine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, insan o güzel havaların, devamlı yazın artık geçtiğini anlayıp esef eder ve özlem çeker.” 

Yapraklar dökülür, yazın o sıcak rüzgarı üşütmeye başlar, insanlar sokaklardan evlere taşınır. Eylül’e hüzün demişler, belki de bir çoğumuz için bir yaz mevsiminin daha bitişini simgeler. Başka bir pencereden bakacak olursak, Eylül yeni bir başlangıçtır. Yapraklar sararır, dalından düşüverir yeşerecek yeni filizlere başlangıç olsun diye. Yaz biter kış gelir; battaniyenin altında film keyfi yapabilelim diye. Okullar açılır; yeni bir senenin heyecanını bize sunabilsin diye. En güzeli bir mevsim biterken, yeni bir mevsim başlar. Eylül hüzündür, ama aynı zamanda umut yeşertir. Önümüzde hayallerimizi gerçekleştirebileceğimiz “Hadi seneye tatil için buraya gidelim” diyebileceğimiz düşler kurdurtur. 

Bu hafta İzmir’den döndüm. 17 günlük bir tatilin ardından bilgisayarın karşısına geçince uzunca bir süre “Acaba ne yazsam?” diye düşündüm. Karşımdaki takvim bana ne yazmam gerektiğini söyledi. İşte Eylül de öyle bir aydır, bir bitişi simgeler, ama içinde bir sürü başlangıçla gelir. Ama bu başlangıçları sadece onu gerçekten görmek isteyenlere sunar. Yeni bir sayfa, yeni bir döngü, yeni sezon, yeni bir dönem… 

Madem artık tatil bitti, bir yaz sezonunun daha sonuna geldik. O zaman kışa hazırlık yapalım. İlk önce bavullarımızı ikinci bir tatil emrine kadar kullanılmaya hazır bir köşede saklı tutalım. Güneş, kum, deniz üçlüsünden fırsat bulamayanlar okuyamadığı kitapları gizledikleri yerden çıkarsın. Hareketli geçen yaz gecelerine nazaran kış için film listesi güncellenmeye başlasın. Yeni bir senenin okul hazırlığı içinde olanlar heyecanını paylaşmak için hazırlansın. İki yıl aradan sonra aynı sınıfın içinde yeniden bir arada olabilmenin verdiği mutluluğu doya doya yaşasın. Terfi alan, yeni işe başlayan, kaldığı yerden devam eden işkolikler, çetin geçecek yeni bir dönem için kolları sıvasın. Belki yeni bir ev, o evin bembeyaz badanası, yeni eşyalar için hazırlıklar başlasın. Yapacak o kadar çok şey var ki; ancak bir vedayla değil, yeni bir merhabayla başlayabiliriz. 

Ben başlangıçlara inanırım, yeniliklere, inanarak değiştirebileceklerinin gücüne ve en çokta merhabalara sarılırım… O sebeple hiçbir ayın hüzün olarak adlandırılmasını sevmem. Hüznü aylar değil, insanlar getirir. Ben de dönüştürebiliyorsam o hüznü dönüştürürüm.