Merhaba Ali Bey, uzun yıllardır medya dünyasındaki isimlerin avukatlığını yaptığınızı biliyoruz. Öncelikle avukat olmaya nasıl karar verdiniz? 

Beni önce okuduğum kitapların zihnime düşürdüğü soru işaretleri sonra dayım teşvik etti. En önemlisi de insanların karşılaştığı haksızlıklara karşı ses olmak istemiştim. Bunu yapabilmenin en makul yolunun avukatlık olduğuna karar verdim. İnsanların her alanda karşılaştığı haksızlıklara karşı birkaç kelam edebilmekti hep en büyük gayem. İlkokul yıllarından beri hayalim buydu.

detail-photo-fancybox-0

Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Sakin, çekirdek bir ailede büyüdük. Herkesin sabah işe gittiği, akşam yemeklerinde buluştuğu, biraz televizyon izlenen, sonrasında herkesin kendi dünyasına çekildiği bir ailem vardı.

Hukuk bölümünü bitirdikten sonra stajyerlik süreciniz nasıl geçti? 

Butik bir büroda çalışmaya başladım. Birkaç ay sonra bir hocamın tavsiyesiyle, önemli davalara bakan bir büroda çalışmaya başladım. O büroda deyim yerindeyse toplumu yakından ilgilendiren dosyalarla, önemli ceza dosyalarıyla karşılaştım. Bugünkü sürecin kapılarını aralayan benim için o büro oldu. Televizyonlarda gördüğüm, kitaplarda okuduğum birçok olayla ve isimle orada karşılaştım deyim yerindeyse. Ben zaten çocukluğumdan beri izlemeyi ve okumayı çok severim. Avukatlığı seçtiğimde temel gayem bir haksızlığı, mutsuzluğu düzeltmek, bununla ilgili mücadele etmekti. Bunu da sevdiğim bir diğer alanla birleştirdim. Sinema ve müzik hep içinde olduğum bir alandı. Böylelikle bu alanı seçtim.

Medya dünyasındaki insanlarla diyalog halinde olmak zordur derler. Siz bunun zorluğunu yaşadınız mı?

Her sektörün bir zorluğu vardır. Bu dünyadaki zorluğun nereden kaynaklandığını anlarsanız, o dakikadan sonra her şey çok kolaylaşıyor. Şu ana kadar kimseyle çözülemez bir zorluk yaşamadım. Tabii ki yer yer saçlarıma birkaç tel daha beyaz eklendiği olmuştur.

Stajyerlik sürecinde zorlandınız mı? Çünkü avukatların stajyerlik süreçleri zorlu geçiyor.

Zorlandım, çünkü staj sürecinde ilgilendiğim önemli dosyalar vardı. Bunlardan biri, toplumun çok yakından bildiği bir cinayet dosyasıydı. Buna benzer birkaç tane dosya daha vardı. Bu süreçte yanında çalıştığım üstadım da çok fazla çalışır ve sürekli yayınlara katılırdı. Ben de çok sevdiğim diğer stajyer ve avukat arkadaşlarla bu sebepten çok çalışırdık. Onunla beraber vakit geçirirken, az yemek yiyordum, az uyuyordum, bazen haftanın 7 günü ofise gidiyordum. Bunlar yorucuydu ama beni bugünüme taşıyan da bu tempo oldu.

detail-photo-fancybox-1

Telif hakları avukatının tanımını biraz açar mısınız? 

Direkt gözünüzde canlanan, medya patronlarıyla, Tv kanallarında, siyah elbiseler giyen  bir grup insan canlanmasın Telif hakları avukatı; Üreten, yaratan, meydana getirilmiş eserlere dair süreci yöneten kurgulayan insanların haklarını koruyan avukatlarız.

Zaten telif hakları dalında Türkiye’de çalışan çok az sayıda avukat var. Herkes birbiriyle diyalog halindedir.

Tüm hayatınız boyunca bulunduğumuz her alanda adaleti sağlamak için savaşınız, ama Themis’in bile gözleri bağlıyken gerçek adaleti sağlamak mümkün mü? 

İnsanların adalet kavramından ne anladığı da önemli. İnsanlar yasaklı bir şeyler yaparken eğer vicdanlarında kendilerini yargılamıyorlarsa, bu durumun kişinin nezdinde adil olduğunu söyleyebiliriz. Ben hak savunucusu olarak, kendimi bile tamamen adaletli sayamam, çünkü insan hayatının birçok noktasında adaletsizlikle karşılaşıyor veya farkında olmadan o adaletsizliğin öznesi olabiliyor. Ben bunu olabildiğince doğru ilerletmeye çalışıyorum. Her zaman adaleti sağlamak mümkün olmayabiliyor, ama en azından adaleti sağlamak adına yapılan mücadelede içimin rahat olması benim için en önemli konu. Yoksa ütopyada bile otokrasinin olduğunu biliyoruz.

İlk ne zaman adaletsizlikle karşılaştınız?

İlkokul yıllarında, avukat olan dayımın, bir dava dosyasında haksızlığa uğramasıyla karşılaştım. O olay benim avukat olmama vesile oldu.

Kişisel verilen korunma hukukunda en çok dikkat edilmesi gereken şeyler nedir? 

Bu alanda çok sevdiğim hocam Leyla Keserle ile birlikte editörlüğünü üstlendiğimiz bir kitabımız var. İçinde yaşadığımı dijital dünyada, her noktada, her mecrada veri trafiği içerisindeyiz. Her şeyin dijitale dönüştüğü, değişen ve dönüşen bir dünyada önemli olan şey, kişilerin verilerinin ne noktada kullanıldığıdır. Veri işlemeye izin verirken, neyi kapsadıklarını anlamaları lazım, bilmedikleri, doğrulayamadıkları alanlarda kişisel verilerin paylaşılmaması lazım.

Sosyal medyanın varlığı hukuk sürecini nasıl etkiliyor?

Hem tehlikeli boyutları hem de üretici kişiyi geliştiren boyutları var. Sosyal medyada içerik üreten, ürün ortaya koyan, fotoğraf paylaşarak gelir elde eden insanlar var. Uğradıkları haksızlıkları sosyal medya aracılığıyla duyuranlar var. Sosyal medya hayatın birçok alanını kolaylaştırdı. Ben dijital çağın, sanata erişme anlamında daha kolaylık getirdiğini düşünüyorum.

detail-photo-fancybox-2

Yazarların, senaristlerin eserlerinde çalınma, benzetmelerle değiştirerek başka bir formatta yayınlama gibi riskli durumları var. Yazarlar ve senaristler eserlerini birilerine okutmadan eserlerini satamıyorlar. Siz bu durumda ne önerirsiniz? 

Bu çok eskiden beri tartışılan bir konudur. Bundan 25 sene önce yazarlar, yazdıkları taslağı kendilerine postane aracılığıyla yollarlardı ve bir uyuşmazlık olduğunda, o dosyayı mahkemede açarlardı. Şuan teknolojinin gelişmesiyle bunu sağlayan birçok sistem var. Yani bir diğer deyişle üretilenin ortaya çıktığı saati, dakikayı tespit eden, bir diğer deyişle adeta mühürleyen sistemler var. Bunu e-imza metodu ile sağlıyorlar. Örneğin Tübitak’ın geliştirdiği Tasdix diye bir sistem var. Bu kuruluşlar, ürettiğiniz eseri zaman olarak onaylayıp, ilk sizin yazdığınızı tespit etmenizde size güçlü kanıtlar sunuyorlar.

detail-photo-fancybox-3

Daha önce bir kitap yayımlamışsınız. Şimdi de yeni bir kitap sürecinde olduğunuzdan bahsettiniz. Biraz içeriğinden bahseder misiniz? 

Daha evvelki kitabımız editörü olduğum ve içerisinde bir bölüm yazdığım bilimsel bir eserdi. Şuan yazdığım kitap da öyle, benim yüksek lisans tezim. Adı belirtilmesi hakkı ile ilgili. İstanbul Üniversitesinden hocam Tufan Öğüz danışmanlığında kaleme alıyorum bu bilimsel eseri.  Jüri uygun bulursa onu da yayınlayacağım önümüzdeki aylarda.

Kendi hukuk kurallarınız arasında, bu yolculuğumuzdaki en büyük amacınız nedir?

Evvelden beri hep müziğin sinemanın kitapların içinde olmaya gayret ettim ve uğraştım. Çok küçük yaşlardan beri müzik aletleri ile haşır neşir oldum. Dondurma paramla gidip DVD kiralar aynı filmi birkaç kez izlerdim. Yaz tatilinde Mersin’den dönerken valizimin bir köşesinde kuzenlerimden dayılarımdan ödünç aldığım kitaplar olurdu. Sanatı, müziği, sinemayı, edebiyat dünyasını yakından takip etmemi sağlayan ve üreten insanları koruma.