Vatanımızın, emperyalizme karşı vermiş olduğu savaşlardan biri olan Kurtuluş Savaşı mücadelemizi birbirinden kıymetli yazarlarımızdan okuyabilirsiniz. Bu yazarların pek çoğu eserlerini savaştan sonraki dönemlerde kaleme almıştır.
Fakat bir kadın vardır ki, Kurtuluş Savaşı cephesinden izinli gelmiş, milli mücadele hırsıyla yaşadıklarını kaleme dökmüş ve Kurtuluş Savaşı ‘nın ilk romanına imza atmıştır.
İşte böylesine kıymetli bir yazara bir an önce sayfamda yer vermek istedim ve siz kıymetli okurlarım için bu hafta Ateşten Gömlek kitabını incelemeye aldım. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Halide Edib Adıvar
1884 – 1964 yılları arasında yaşamış olan Halide Edib Adıvar hem Osmanlı İmparatorluğu ‘nu hem de Türkiye Cumhuriyeti ‘ni görmüştür.
İkinci Meşrutiyet ‘in ilanından sonra kadın hakları ile ilgili yazılar yazmaya başlamıştır. Kadının toplumda önemli konumlara gelmesi için her zaman öncülük etmiştir.
Balkan Savaşı yıllarında Kadınları Yükseltme Derneği kurucularındandı, öğretmenlik mesleğinin içinde bulunuyordu ve kadınların eğitim görmesi için öncülük edenlerdendi.
Birinci Dünya Savaşı ‘nda öğretmenlikten istifa etti ve Kız Mektepleri Umumi Müfettişliği görevine getirildi. Lübnan ve Suriye ‘ye gitti, Arap eyaletlerinde kız okulları açtı. 1918 ‘de geri döndü. Bu arada aile doktorları Adnan Adıvar ile evlendi.
Kurtuluş Savaşı yıllarında cephelerde verdiği büyük kahramanlık ile bu mücadelemizin Onbaşı Halide ‘si olmuştur. Anadolu Ajansı ‘nın kurulmasında öncülük yapmıştır. Bu mücadele döneminde İzmir ‘in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi ile beraber, halka ve özellikle kadınlara öncülük etmek için mitingler düzenlemiştir, Sultanahmet mitingi en dikkat çekeni olmuştur ve burada ‘’Milletler dostumuz, hükûmetler düşmanımızdır.’’ söylemi, kalıplaşmış bir cümle haline gelmiştir.
Ancak 1919 ‘da ABD ile iş birliği yapma düşüncesinde olan bazı aydınlarla beraber Wilson Prensipleri Cemiyeti ‘nin kurucuları arasında yer alınca, Atatürk ile arası açıldı. Hatta Sivas Kongresi ‘nde tartışma nedeni oldu. Yıllar sonra Türkiye 'ye geri döndüğünde verdiği bir röportajında Millî Mücadele için "Mustafa Kemal Paşa haklıymış" demiştir.
Handan, Sinekli Bakkal, Türk ‘ün Ateşle İmtihanı ve bu yazımda incelemeye alacağım Ateşten Gömlek meşhur eserlerindendir. Yirminin üzerinde roman yazmıştır. 1926 yılından başlayarak, on dört sene boyunca dış ülkelerde en çok tanınan Türk yazar olmuştur.
Ateşten Gömlek
Halide Edib Adıvar ‘ın Kurtuluş Savaşı yıllarında kaleme aldığı Ateşten Gömlek, emperyalizme karşı kazanmış olduğumuz bu savaşı ve savaş boyunca vermiş olduğumuz millileşme destanımızı anlatmaktadır.
Kitabı okurken Peyami, Ayşe, İhsan ve Cemal ‘in savaştaki hayat hikayelerine tanık oldukça kendinizi bu savaşın içinde bazen bir cephede savaşırken, bazen de bir hastanede yaralı askerlere pansuman yaparken buluyorsunuz. Kitabın sonuna geldiğinizde ise eşsiz Türk Milleti ‘nin emperyalist devletlere karşı vermiş olduğu kahramanlık destanını yaşamış oluyorsunuz.
Halide Hanım, Türk edebiyatında Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan ilk romana imza atarken,
Sultanahmet Mitingi ‘ni de ilk kez bu romanında kaleme dökme fırsatı bulur. Kitabının başında ise eşine az rastlanır bir olayla karşılaşıyoruz. Yakup Kadri ‘nin ‘’Ateşten Gömlek’’ adında bir roman yazacağını söylemesi üzerine, Halide Edib Adıvar ‘’Ben de bir ‘Ateşten Gömlek’ yazacağım.’’ diyerek Yakup Kadri ‘ye bir mektup yazar. Mektubunda hem teşekkür etmiştir hem de af dilemiştir. Kitap bu mektupla başlamaktadır.
Kitabı bitirdikten sonra ise enteresan bir durum dikkatimi çekti. Eleştiri olarak asla yazmıyorum ancak durumu biraz ilginç buldum. Halide Hanım ‘ın, Mustafa Kemal Paşa ‘yı çok sevmesine rağmen, bu romanında Atatürk isminin neredeyse yok denecek kadar az geçmesine şaşırdım. O dönem aralarına Halide Hanım ‘ın ABD ile iş birliği yapma düşüncesine sıcak bakması nedeniyle bir soğukluk giriyor, belki de bu yüzdendir.
Romanda Halide Hanım ‘ın bizzat cepheden yazdığı ufak bir anısı da ilgimi çeken kısımlardan biri oldu. Halide Hanım Kurtuluş Savaşı ‘nda cephe için özel olarak diktirdiği kıyafetini giyer ve trene binerek Batı Cephesi komutanı İsmet İnönü ‘nün yanına gider. İsmet Paşa kendisinin elini sıkar ve ‘’Artık ordunun bir erisiniz. Sizi birinci şubeye atadım. Küçük bir eviniz ve bir de hizmetçiniz olacak.’’ der. Aynı gün İsmet Paşa ile beraber, attan düşerek kaburga kemiklerini kıran Mustafa Kemal Atatürk ‘e ziyarete gider, paşaya sevgi ve saygılarını iletirken, elini öper.
Kurtuluş Savaşı mücadelemizin cephede bizzat savaşan biri tarafından kaleme alınması, kitaba çok ayrı bir heyecan katmış. Ateşten Gömlek kesinlikle okunması gereken ve söz konusu vatan olduğunda Türk Milleti ‘nin ortaya koyacağı kahramanlık mücadelesini sonuna kadar hissettiren bir romandır.
Yazımı her zaman olduğu gibi kitaptan aldığım bir alıntı ile noktalıyorum.
‘’Her parçamız kopuncaya kadar İzmir yolunda kılıcımızı kınına koymayacağız.’’
Çok okuyun, kitapla ve sevgiyle kalın…