Tarifi imkânsız acılar yaşıyoruz. Ülkece görüp görebileceğimiz en büyük doğal afetlerden biri, 22 gün önce Kahramanmaraş'ta meydana geldi. Üst üste meydana gelen iki deprem, hem Kahramanmaraş'ı hem de çevredeki birçok ili yerle bir etti. Birçok bina yıkıldı, binlerce canımız hayatını kaybetti. Enkaz başında hayatını kaybeden çocuğunun elini bırakmayan baba, enkaz altından 'Çok üşüyorum baba' sözleriyle babasına seslenen 5 yaşındaki Yağmur... Hepsi hafızalarımıza kazındı.

Yakının kaybeden insanların paylaşımları ise yüreğimizi paramparça etti... Öte yandan depremde yakınlarını kaybeden ünlü isimlerimiz de var. Depremin ilk anından bu yana canla başla çalışan Haluk Levent, kuzeni Berke’yi, Hataylı şarkıcı Karsu, halasını, sunucu Zuhal Topal, dayısı, kuzeni ve arkadaşını, Tuğba Altıntop’da teyzesi ve küçük torununun hayatını kaybettiğini duyurdu. Tabii depremde hayatını kaybeden birçok oyuncu, futbolcu ve gazeteci de bulunuyor… Rol aldığı filmleriyle bir döneme damga vuran Türk Sineması’nın ünlü ismi Nalan Çöl’de depremde kuzeni ve 2 yeğenini ve birçok akrabasını kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor.Nalan Çöl ile depremi konuştuk.

DEPREMDE SİZDE YAKINLARINIZI KAYBETTİNİZ NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?

Ne diyebilirim ki Habib bey. Sözün bittiği yerdeyiz..(Sesi titremeye, gözlerinden yaşlar akmaya başlıyor…) İçim kan ağlıyor… Asrın felaketi, genç, yaşlı çocuk… Enkaz altında can verdi…Çok büyük acı. Canım Türkiye’min başısağolsun. Depremde hayatını kaybeden canlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Depremde kuzenimi ve 2 çocuğunu birçok akrabamı kaybettim.

SİZ NERELİYDİNİZ?

Evet, ben Hataylıyım. Erzin İlçesi’nde dünyaya geldim. Ailem, akrabalarım orada yaşıyor. Kuzenim Nagihan Kuşçu Edebiyat öğretmeniydi. Henüz 29 yaşındaydı. Kuzenim 19 Mayıs Mahallesi Şükrü Kanatlı Caddesi’nde bulunan Narin Apartmanın 2. Katında 5 ve 7 yaşında 2 çocuğuyla birlikte yaşıyordu. Çocuklarıyla yıkılan apartmanın altında kalarak hayatlarını kaybettiler…(Ağlıyor…) Depremin olduğu gün halamın oğlu aynı zamanda çocukların amcasını aradım. Nagihan ve 2 çocuğunun enkaz altında olduğunu yardım beklediklerini söyledi. Depremin 2. Gününe kadar yardım seslerini duymuşlar. Sonra ne yazık ki o sesler kesilmiş… Çok büyük bir acı… Depremde birçok akrabamda hayata veda etti.

KUZENİNİZLE EN SON NE ZAMAN GÖRÜŞTÜNÜZ?

1999 depreminden önce Memleketime gitmiştim. Bir daha da gidemedim. En son 1999 yılında Görmüştüm. Ancak telefon ve sosyal medyada sıkça görüşürdük.

DEPREM BÖLGESİNE GİTTİNİZ Mİ?

Deprem Bölgesi’ne gidecektim. Ancak akrabalarım engel oldu. Çünkü orası gerçekten çok kötü bir durumda her tarafta yıkılan binalar ve enkazlar.. Durum böyle olunca ailem gitmeme engel oldu. Ama önümüzdeki günlerde mutlaka gideceğim. O güzelim memleketimi ekranda izledikçe göz yaşlarıma hakim olamıyorum. Doğup büyüdüğüm Hatay’ım tanınmayacak halde. Rabbim böyle bir felaketi kimsenin başına getirmesin. Çok zor vallahi. Binlerce vatandaşımız depremde can verdi. Hepsinde ayrı bir dram, hepsinde ayrı bir hikaye çok acı Habib bey kardeşim çok acı… Bu acıya hangi yürek dayanır. Geceleri uyuyamıyorum. Psikolojim bozuldu. Duşa girince bile korkmaya başladım. İstanbul’da da büyük bir deprem bekleniyor. Allah yardımcımız olsun. İnsanı öldüren deprem değil, cebine üç kuruş fazla girsin diye malzemeden çalan müteahhitlerdir. Onca insanın katili bu müteahhitlerdir. Onlara gerçekten çok büyük cezalar verilmeli. İnsanlara ev yerine lüks mezarlar inşa ettiler adeta. Bazıları utanmadan yurt dışına kaçmaya çalıştı. Yazık çok yazık…

DEPREMDEN SONRA KİRA FİYATINI ARTTIRAN FIRSATÇI EV SAHİPLERİNE NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?

İnsanlıktan nasibini almamış zavallılar… Bunlara insan demeye dilim varmıyor. Depremde herşeyini kaybeden vatandaşlarımıza bu tür insanların yaptığı ayrı bir depremdir. Bunlara cezaların en büyüğü verilmeli bence. Fırsatçılara fırsat verilmemeli. Bunlarda ne insaf kalmış, ne şeref… Bu tür insanlara yazıklar olsun diyorum.

DEPREM BÖLGESİNDE FOTOĞRAF ÇEKTİP REKLAMLARINI YAPIYORLAR

Ha birde deprem bölgesine gidip artistik fotoğrafı çekenlere de çok kızıyorum. Düşünsenize oraya yardım götürüyor. Sonra yıkık binaları arkasına alarak selfi yapıp sosyal medya hesabından paylaşıyor. Yapılan yardımın ifşa edilmemesi lazım. Orada insanlar can çekişirken, bazı insanların reklam yapmasına pes diyorum. Türkiye ve Dünya’nın dört bin yanından vatandaşlar depremzedelere yardım malzemesi ulaştırmak için seferber oldu. Çocuklar kumbaralarındaki paraları gönderdi. Ve yaptıklarını reklam olsun diye yapmadılar. Biz güçlü bir ülkeyiz. El ele, omuz omuza bunun üstesinden geleceğiz Allah’ın izniyle…

İSTANBUL’DA OTURDUĞUNUZ EV SİZE Mİ AİT, EVİNİZİN DEPREME DAYANIKLI OLUP OLMADIĞINA BAKTIRDINIZ MI?

1999 depreminde binaya baktırmıştık. O dönem binamızda bir sıkıntı yoktu. Ancak yaşadığımız bu depremin ardından deprem gerçeğini yeniden anlamış olduk. Önümüzdeki günlerde binaya baktıracağız. İstanbulluların da binalarına mutlaka baktırmasını öneriyorum. Rabbim İstanbul’u ve İstanbul’da yaşayanları korusun.