13 yaşına girmene çok az kaldı, ama senin bugüne kadar kazandığın başarılar, aldığın ödüller yaşını bile geçti. İlk set maceranı hatırlıyor musun?

İlk set tecrübem “Şen Piliç” reklamıyla gerçekleşti, ama ben çok net hatırlamıyorum. Ardından “Kocamın Ailesi” dizisini çektik ve sette çok eğlendiğimizi hatırlıyorum. Kamera arkasında da geleneksel bir Türk ailesi gibiydik.

Yeteneğini ilk ailen mi keşfetti?

Çocukken çevremdekileri taklit ediyormuşum. Annem de videolar çekip, sosyal medyaya koymaya başlamış. Annem keşfetti diyebilirim.


Ülkemizde az sayıda başarılı çocuk oyuncular var. Sen de bu oyunculardan birisin. Şuan senin için bu konumda olmak neler ifade ediyor?

Bu zamana kadar o kadar çok emek verdim, o kadar çok yol kat ettim ki burada olmak beni çok gururlandırıyor. Çoğu zaman başardığımı, hedefime ulaştığımı hissediyorum. Bu duygu benim yaşımdaki bir çocuk için tarif edilemez.

Set ortamından mutlu musun?

Çok küçük yaştan beri setlerde olduğum için artık benim evim gibi, o yüzden çok mutluyum. Her sette farklı bir macera, farklı bir deneyim kazanıyorum.

Sokakta tanınıyor olmak, insanların seninle fotoğraf çektirmek istemesi, arkadaşların arasında popüler olmak hayatında neleri değiştirdi?

İlk başlarda kendimi çok garip hissediyordum. Bir süre sonra alışmaya başladım. Şu anda bunun için dünyanın en güzel duygusu diyebilirim.

Latin Amerika’da yayınlanacak olan, çok okunan Anne With E kitabından uyarlanmış “Yeşil Vadi’nin Kızı” dizisinden bahsedelim. Seni heyecanlandırıyor mu?

Çok güzel bir set ortamımız var. Her sette olduğu gibi orada da aile gibiyiz. Birlikte gülmekten sahne çekemediğimiz anlar oluyor. Çekimlerebbaşlamadan önce dizinin orijinalini izledim, kitabını okudum ve çok heyecanlandım. Uyarlama olduğu için birebir aynı olmayacak. Daha çok bizim ülkemizin diline uygun olacak. Dizisiniz de izledim, ama diziden değil, kitaptan uyarlıyoruz.

Melisa karakterinden bahseder misin?

Çok hayalperest bir kız. Bu özelliği bana da bulaştı. Bir anda kendimi hayaller kurarken buluyorum. Akıllı, maceracı, araştırmacı, hedefleri olan ve dünyanın en tatlı çocuklarından biri (gülerek).

Melisa’ya ortak yönleriniz var mı?

Melisa çok kitap okuyor, ben de kitap okumayı çok seviyorum. Günlük hayatta çok konuşurum, Melisa’da çok konuşuyor. Bizim sevdiğimiz dersler bile aynı. Hikaye yazmayı, şiir yazmayı çok seviyorum.

İleride senaryo yazmak gibi bir düşüncen var mı?

Çok isterim, çünkü yazmayı çok seviyorum. Birkaç kez denedim. Ama gerçekten zor. O yüzden şimdilik iyi bir okuyucuyum.

Şuan setiniz devam ediyor mu?

Evet, ama sezon arasına girdik. Kısa bir süre sonra 2.sezonu çekmeye başlayacağız.

Sana gelen projeleri seçerken nelere dikkat ediyorsun?

Öncelikle kendimle empati yapıyorum. Senaryoyu okuduktan sonra karakterin özetini çıkartıyorum. Sette yaşanabilecek zorlukları düşünüyorum. Annem de benim oyunculuğuma, izleyecek insanlara karşı konu olarak bir şeye katkı sağlayıp sağlamayacağına bakıyor. Gelen hikayenin ve karakterin farklı türlerde olmasına çok dikkat ediyorum.

Sen en çok hangi türde dizi veya film yaparken zevk alıyorsun?

Komedi oynarken çok zevk alıyorum. Sette bazen “Bu dizi komedi olsa şimdi böyle yapardık” diye konuşuyoruz.

Instagram’da dans videolarının çok izlendiğini görüyorum. Bu ilgiyi yeni mi keşfettin?

Çok küçükken de dansa hep ilgim varmış. Bazen videolarımı izlediğimde, hemen müzik duyunca dans etmeye başladığımı görüyorum. Artık bunu profesyonelliğe dökmek istiyorum. O yüzden günde 3-4 saat çalışıyorum.

Hangi tür dans düşünüyorsun?

Key-Pop, Hip Hop dans ediyorum. Ama dansın ter türünü seviyorum.


Bir röportajında “Büyüyünce manken olmak istiyorum” demişsin. Bu hayalin hala devam ediyor mu?

Aslında ben orada model olmak istediğimi söylemiştim. Podyum mankeni değil, fotoğraf ve kıyafet modelliği istiyorum. Büyüdükçe isteklerim de değişiyor. Fotomodel olmasam da dansçı olmayı çok istiyorum.

Oyunculuğa devam etmeyi istiyor musun?

Kesinlikle, zaten oyunculuk benim birinci mesleğim. Aksini düşünemiyorum bile. Oyunculuğu çok seviyorum. Ne yaparsam yapayım hayatım boyunca hep oyunculuk yapmak istiyorum.

Evde nasıl bir Beren vardır?

Evdeysem genelde odamda kitap okurum. Arkadaşlarımla dışarı çıkıp, onlarla geziyorum. Evde ailemle birlikte çok vakit geçiririm. Birlikte kutu oyunları oynarız.

En çok annenle mi yoksa babanla mı vakit geçirirsin?

O daha çok yapacağım aktiviteye göre değişiyor. Arkadaşlarımla dışarı çıkmak istediğimizde genelde annemle giderim. Alışverişe de babamla giderim. Zaten setlerde hep annemleyim. Annem benim bu yolculukta yol arkadaşım.

Hem set hem okul hayatını dengelerken zorlandığın oluyor mu?

Eğer sınavım kötü geçtiyse çıkışta sete giderken biraz moralim bozuk oluyor, ama asla sahne motivasyonumu düşürmüyorum. Artık alıştım diyebilirim. O programı ailem benim yerime yapıyor. İki dengeyi de rahatlıkla kurabiliyorum.

İdol olarak kendine örnek aldığın oyuncular var mı?

Cansu Dere, Vahide Perçin, Yıldız Kültür, Buğra Gürsoy benim her zaman beğenerek izlediğim ve gelecekte olmak istediğim isimler.

Bugüne kadar birçok değerli isimle oynadın. En çok görüştüğün, kendine yakın hissettiğin partnerlerin hangisi?

En çok Buğra ( Gürsoy) ağabeyim, Cansu (Dere) ablam ile bir araya geliriz.

En çok hangi sahneleri oynarken zorlanıyorsun?

Bol aksiyonu olan, hem ağlamam hem de koşmam gereken sahnelerde zorlanıyorum.

Zorlandığın sahnelerin üstesinden gelmek için bir formülün var mı?

Anneme “Sence yapabilir miyim?” diyorum. O bana güç veriyor. Onun verdiği sakinlik ve motivasyonla o sahneyi çekebiliyorum.

En mutlu olduğun sahneler hangileri?

Kocamın Ailesi dizisindeki gibi hep birlikte olduğumuz, sofralara oturduğumuz, dışarı pikniğe gittiğimiz sahneler de daha çok eğleniyorum. Çocuk arkadaşlarımla birlikte çektiğimiz sahneler de çok eğlenceli geçiyor.

Sabah uyandığında olsa seni en çok mutlu edecek şey ne?

Annem “Kızım kalk Hollywood’a gidiyoruz” dese direkt koşarak valizimi hazırlarım. Hollywood’da bir projenin içinde yer almak en büyük hayalim..