Aşk ve Ceza dizisinde küçük bir çocukken izlemiştik. Çok küçük yaşlarda oyunculuğa başladın. O zaman kamera karşısında olmak sana nasıl hissettirdi?

Oyuncu olarak ilk set deneyimimdi. Çok heyecanlanmıştım, ama zaten dayım (Kudret Sabancı) ve annem (Melek Öztürk) sayesinde hep setlerdeydim. Oyuncuların nasıl rollerine hazırlandıklarını izleme fırsatım olmuştu. Şansım çok deneyimli oyuncularla beraber olmaktı. Murat Yıldırım ve Nurgül Yeşilçay’dan çok fazla şey öğrendim.

Hiç zorluk çekmedim. O zamanlar 6 yaşındaydım. Yönetmenin ve annemin yönlendirmeleriyle “bunu yapmalısın” denileni yapıyordum. 

Küçük yaşta kamera karşısına geçmenin faydaları oldu mu?

Tabi ki oldu, çünkü kamerayı çocuk yaşta tanıdım. Set deneyimi kazanmış oldum, bir dizi veya film nasıl çekilir onu görmüş oldum. Çocuk yaşta bunları öğrendiğim için şimdi setlere girdiğimde şaşkınlık yaşamıyorum. 

Kudret Sabancı ve Melek Öztürk gibi duayen yönetmenlerin içinde büyüdün. Oyunculuğu seçmenin en büyük etkeni bu durum olabilir mi?

Bence çok büyük etken oldu, çünkü annemle, dayım işi asla işte bırakmayan insanlar. Evimizde de sürekli iş konuşulur olurdu. Annem çok yoğun çalıştığı için boş zamanlarımda setlerde çok bulunurdum, hatta setler benim oyun alanım oldu. Onların sayesinde bu mesleğin ne kadar zor ama güzel de olduğunu görmüş oldum.

 

Ailen sana destek oldu mu?

Evet oldular. ”Annem, babam, dayım” ailemin gölgesini  ve desteklerini hep üzerimde hissettim. Annem kişilerin kıyaslanmasına çok çok karşıdır. Bilirsiniz bir çok aile çocuklarını başka çocuklarla hep kıyaslar ve örnek gösterir. Benim annem için bu asla mümkün olmayan bir durumdur. Eğer bir şeyi yapamıyorsam yapamıyorumdur. Yapmak istiyorsam da sonsuz şekilde yanımda ve destekçim olur. Ben oyuncu olmaya karar verdiğimde annem sahneye hazırlanmama, role girmeme, bana iyi ve kötü yanlarını tek tel anlatarak çok yardımcı oldu. Bu konuda çok şanslıyım. 

6 yaşında setlerdeki Efe ile şimdiki Efe arasındaki farklar nelerdir...

6 yaşında okuma yazmayı bilmeden dizide oynadığım için bana senaryoyu okuduklarında gözümü kapatıp masal gibi dinleyip hayal kurardım. Sonra kendi sahnelerime gelince kendimi hayal eder ve kafamda nasıl oynadığımı düşünürdüm. O zamanlar diziler dublajlı çekildiği için sufle verilirdi ama ben sufleli çalışmayı hiç sevmezdim yani arkadan birisinin sesini duyup onu tekrar etmek benim oyuna konsantrasyonumu bozuyordu o yüzden kimle sahnem varsa sete gittiğimde koşa koşa yanına gidip “Nolur benim sahnemde ezber yapar mısınız “ derdim... Ardından ezber yapıp sahneme hazırlanırdım... Dizide oynarken aralarda dinlenme odasında sıkılmamak için evden play station getirmiştim ama bunun bir şartı vardı. Her ay bir departmanda çalışıyordum ☺ 1 ay ışıkçıların yanında strafor başında beklerken, 1 ay kuaföre tarak tutuyorum. 1 ay kostümde ayakkabı temizlerken diğer ay sanat bölümünde tabak taşıyordum. Elbette 6/7 yaşında benim bu yaptığımın kimseye bir yararı yoktu mevzu sorumluluk alıp ekipteki abilerime ablalarıma destek verdiğimi sanmamdı. Karşılığında günde 1 saat playstation... Ama şu yaşlarda durum elbette çok değişti...  Aynı anda hem okul, hem idmanlar ve maçlar hem de set olunca zaten sürekli ezber yapıp oyuna hazırlanmam gerekiyor. Sahne aralarında derslere ve sınavlara çalışmam gerekiyor. Cesur Yürek’de oynadığım dönem liseye hazırlanıyordum ve hayatım tamamen set ve sınavlar, testler arasında geçiyordu.

“6 yaşından beri oyunculuk yapıyorum. Oyunculuk sette bitmez 24 saat çalışıp, üstüne koymak lazım.”

Aşk Ve Ceza dizisinden sonra uzun bir süredir ekranlarda değilsin. Bu geçen sürede oyunculuk adına kendini nasıl geliştirdin?

Aşk Ve Ceza dizisinden bir sene sonra Karaoğlan sinema filminde oynadım...

Ardından eğitim yoğunluğumdan dolayı dizi ve sinema setlerinde olmak istemedim ama çok uzak kaldığımı söyleyemem reklamlarda oynuyordum... 14 yaşındayken liseye hazırlanacağım sene annem Cesur Yürek dizisinin çekimlerine hazırlanıyordu ben ise yaz tatili için babaannem ve büyükbabamla İzmir’deydim. Ağustos ayında okul kaydım için İstanbul’a geldim ve uçaktan iner inmez annemin işyerine gittim. Annemler diziye hazırlandıkları için cast yapıyorlardı... Annemin yapımcıları beni görünce çok şaşırmışlar çünkü; annem daha esmer daha minyon bir tip ben ise buğday tenli, renkli gözlü ve hep yaşıtlarımdan daha yapılı bir tiptim. Yapımcılarımız beni görünce ve zaten oyunculuk yaptığımı öğrenince anneme kızmaya başladılar sen Efe’yi bizden enden sakladın diye ☺ Liseye hazırlandığım ve derslerim çok yoğun olduğu için rolü kabul edemedik. Ama programı ayarlayacağız dedikleri için anlaştık o sezon hem dizi hem okul aynı anda ilerledik. 

2019 senesinde tekrar setlere dönmeye karar verdiğimde 2020 Mart ve 2020 Temmuz için 2 tane sinema filmi ile anlaştık ama pandemiden dolayı ertelendi. Bende bu dönemi en verimli şekilde değerlendirmek için yaz ayını  “Kudret Sabancı Kamera Önü Oyunculuk” ve “Rabia Sultan  Düzenli Audition” eğitimlerine katılarak geçirdim. 

Okul ve set aynı anda olduğu zamanlarda o süreç senin için yorucu mu geçti?

Evet, çünkü daha öğrenciyim. İkisini birlikte yürütmek çok zor… Okuldan çıkıp sete gidiyorum. Zor, ama bu zorluğa alıştım. 

Ailem bana hep “mutlu olacağın işi yaparsan asla yorulmazsın” dediler. Ve ben setlerde mutluyum.

Küçük bir çocukken mi oyuncu olmak daha zor yoksa 17 yaşında bir genç bir delikanlıyken mi?

17 yaşında yapmak daha zor, çünkü çocukken sana dikte edilen şeyi yapıyorsun. Nasıl yapılması gerektiğini anlatan birileri oluyor ve bir karaktere bürünüyorsun, ama büyüyünce bütün karakterleri anlamak, kendi rolünü çıkartmak zorundasın. Çocukken sete gittiğinizde herkes sizin üstünüze daha çok düşer. Hatalarınız size anlatılır  ve düzeltilir ama büyüyünce öyle olmuyor. Yaptığınız hatalar sizin hatalarınız oluveriyor.

Sinema ve televizyonun parlayan yıldızları artık genç isimlerden meydana geliyor. Bu konuda şanslı olduğunu düşünüyor musun?

Ben her zaman oyunculuğuma güvendim. Doğduğumdan beri  hep bu sektörün içindeydim. Ünlü olmaktan ziyade insanların beni başarılı bir oyuncu olarak görmelerini istiyorum. Çünkü; çalışmanın ve başarının olmadığı yerde olayın en fazla bir projelik olduğuna inanıyorum.

“Mesleki idolüm dayım Kudret Sabancı”

Oyunculuk yorucu ve zorlu bir meslek... Bu zorlu maratona kendini hazır hissediyor musun?

Bu zorlu maratona hazırım. 6 yaşından beri oyunculuk benim her şeyim oldu. Ben oyunculuk adına her şeyden vazgeçmeyi göze aldım; Kendime ayıracağım vakit, ailemle geçirdiğim zaman, arkadaşlarım… Oyunculuk yaparken mecburen saat ve zaman kavramın kalmıyor... Hiç bir zaman ertesi günü bile programlayamıyorsun .. İşin senin her şeyin oluyor. Ben de mesleğimi çok seviyorum ve bu zorlukları göze alıyorum.

Çocukluğunu yaşayamadığını düşünüyor musun?

Hayır düşünmüyorum bilakis çok şanslı olduğumu düşünüyorum .... Çocuklar bahçede, sokakta oyunlar oynarken ben oyunculuk için dersler alıyordum. Başka çocuklar yeni yeni okumayı sökerken, ilkokula giderken, bizim masamızda “Kamera” hakkında konuşulurdu. Ama benim oyun alanım her zaman çok daha renkliydi ☺

Nasıl bir karakter gelse hiç düşünmeden kabul edersin?

Gençlik temalı projelerin içinde olmayı çok isterim. Kendimi daha iyi ifade edebileceğimi düşünüyorum.

Dışarıda nasıl bir Efe Elvan vardır?

Arkadaşlarıyla eğlenen,  Ailesine düşkün ve beraber zaman geçiren. yeni filmler ve dizileri takip eden, yeni yerleri keşfeden ,hiç durmadan kalan boş zamanlarımda spor yapan biriyimdir.

“Yaş 17 yolun başındayım” demiş şair. Sence hayatının başlangıç noktası tam durduğun yer mi?

Evet, 17 yaşındayım. Ergenlikten çıkıp olgunluğa doğru ilk adımlarımı atıyorum. Artık çocukça değil, daha olgun düşünüp hareket edebiliyorum. O yüzden 17 yaş benim için birçok ilklerin yer aldığı, güzel bir yaş olacak.

Zaman gelecek birçok karaktere hayat vereceksin. Belki seni çok uç rollerde izleyeceğiz. Kendinle ilgili nasıl hayallerin var? Yıllar geçtikçe nasıl bir sen görüyorsun?

Girdiği projelerde  insanların başarısını izleyip  anlattığı, iyi bir oyuncu olarak görmek istiyorum. 

Şuan bir proje teklifi var mı?

Mart  ve Temmuz aylarında sete çıkacağımız bir film vardı. Maalesef Korona Virüs dolayısıyla çekilemedi. Onun çekimlerinin başlamasını bekliyorum. 

Kendine bir not bırak desem, hangi cümlelerle hatırlanmak istersin?

Samimi, eğlenceli, saçma bir egosu olmadan herkesle anlaşabilen bir Efe Elvan olarak hatırlanmak isterim.