Sevgili okurlarım günümüzde o kadar vefasızlıklara tanıklık ediyoruz ki! Menfi çıkarı sona eren insanların nankörlüğüne, vefasızlığına şahit oluyoruz. Durum böyle olunca bu haftaki köşemi vefasızlığa ayırdım.  Vefa demek; sözünde durma, sadakat, bağlılık, verilen sözü yerine getirmektir. dostluk ve muhabbete sebat etmektir. Bu özelliklere sadık olanlara vefakar denir. Zıttı ise vefasızlıktır. Vefasız, verdiği sözde durmayan, sahtekarlık edenlere söylenir. Vefakar ve Fedakar: Sözünde, sevgisinde duranlardır. Vefasızlığın temelinde yatan kibir ve büyüklenmedir. Ulaşılmayan insan havalarına girmeleri yatar.

Bugünlerde adından sıkça bahsettiğimiz fakat kendisiyle görüşme fırsatımızın pek nadir olduğu vefa nın başına bir iş mi geldi acaba? Üzülerek belirtmeliyim ki ağır vefasızlık sendromuyla baş başa kalan vefa can çekişmekte. Atalarımız bile ta asırlar öncesinden besle kargayı oysun gözünü diyerek aslında vefa denen şeye çok fazla bel bağlamamamız gerektiği konusunda bizleri uyarmışlar. Uyarmışlar uyarmasına ama insan olan vazgeçer miydi insan olmaktan.

 Kara bulutlar etrafınızı sardığında ya da bütün felaketlerin adresi siz olduğunuzda sizi anlayacak derman olacak birilerine inanılmaz ihtiyaç duyarsınız. Beklenen kişi sizi desteğiyle sarmalar zor olanı kolaylaştırır ve sizi kendinize getirir. Üstünüze çöken karabasan çarşafını tek hamlede tereyağından kıl çeker gibi alan o insanlar, zamanı geldiğinde sizden de aynı desteği beklerler. Çünkü hayatın ne getireceği belli olmuyor. Gösterirseniz vefalısınız demektir. Fakat göstermez de tribünlerde maç izleyen taraftarlar gibi seyirci kalırsanız işte vefasızlık sizleri de etkisi altına almış demektir. Fakat üzülmeyin günümüz insanları genellikle ikincisini yapmayı tercih ettikleri için yalnız değilsiniz.

 Vefasızlığın artması insanların arasında güven duygusunu zedelemiştir. Kuran-ı Kerim doğruluğu, dürüstlüğü emretmesine rağmen önce müslümanlar birbirlerine güven duygusunu yitirdiler. Herkes verilen söze kuşkuyla bakar oldu. Kim veya kimler, toplumu bu hale getirdi? Çocukluğumuzda vefa başka birşeydi, söz namustu, insanlar bir birine dürüsttü. Yapılan bir iyilik asla unutulmazdı. Çıkar ilişkileri yoktu. Bir dostun derdi, diğerinin derdi olurdu. İnsanlar bir birine karşı vefalıydı. Ancak günümüzde bunca güzelliğin yerini, Ali Cengiz oyunları, çıkarı bittikten sonra her dost dediği vefa gördüğü insana karşı her türlü kötülüğü yapmaya çalışan vefasızlar aldı.

HZ. Mevlana’nın söylediği gibi ‘Vefasızlara gitme, onlar birer yıkık köprüdür.  Tek kal, bir başına kal ama vefasızlara gitme’

Sağlıcakla kalın sevgili dostlar.