27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askerî darbedir. Ayrıca 27 Mayıs Askerî Müdahalesi ya da 27 Mayıs İhtilali olarak da anılır. Darbe 37 düşük rütbeli subayın planları ile ama emir komuta zinciri içinde yapılmamıştır. 15 Ekim 1961’de yapılan genel seçim sonuçlarından memnun kalmayan ve kendilerine “Silahlı Kuvvetler Birliği” adını veren bir grup İstanbul Harp Akademisinde bir toplantı yaparak “21 Ekim Protokolü”nü benimsedi ve yönetime yeniden el koyma kararı aldı.

24 Ekim günü ise Çankaya’da, Devlet Başkanı Cemal Gürsel başkanlığında siyasi parti genel başkanları ve kuvvet komutanlarının yaptığı toplantı sonucunda, TBMM’nin açılışını güvence altına alan bir protokol/taahhütname siyasi parti liderleri tarafından imzalandı. Siyasi parti liderlerine imzalatılan protokolün ilk maddesi "Partiler, cumhurbaşkanlığı için namzet göstermeyecekler. Gürsel’e oy verilmesi için elden gelen gayreti gruplarında sarf edeceklerdir" şeklinde idi. Sözkonusu protokolün imzalanmasından bir gün sonra TBMM toplandı ve 26 Ekim’de Cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. TBMM birleşik toplantısında oylamaya katılan 607 üyenin 434’ü Gürsel’e, 17’si çeşitli kişilere oy verdi, 156 üye ise boş oy kullandı. Bu seçimde, Adalet Partisi Cumhuriyet Senatosu Samsun üyesi Ali Fuat Başgil aday olmak istedi, ancak Milli Birlik Komitesi üyelerinin baskısı üzerine üyelikten vazgeçmek zorunda kaldı. Başgil, senatörlükten istifa ederek Ankara’dan ayrıldı.

Gürsel, 26 Mart 1966 tarihinde tedavi için gittiği ABD’den yurda getirildi ve aynı tarihte toplanan Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı’nda kendisini muayene eden 37 uzman hekimin hazırladığı raporla görev ve yetkilerini yerine getirebilecek bir durumda olmadığı belirtildi. Bu rapor, 28 Mart 1966 tarihinde TBMM’de okunarak, Anayasanın 100. maddesi uyarınca yeni Cumhurbaşkanını seçmek üzere oylamaya geçilmesine karar verildi. Cemal Gürsel’in Cumhurbaşkanlığı sağlık nedenleriyle sona erdirilince Türk Silahlı Kuvvetleri, hem Hükümete hem de muhalefet partilerine kendi adaylarının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay olduğunu yazılı olarak bildirdi. Yeni bir darbe korkusu taşıyan Adalet Partisi frenleyici bir güç olarak, 27 Mayıs darbecilerinin içinde olmamakla birlikte, sonradan onlara destek veren Sunay’ı doğal karşıladı; CHP, Sunay’a kendi adayı gözüyle baktığını, başka aday göstermeyeceğini ve bu konuda kararlı olduğunu kamuoyuna duyurdu. Cevdet Sunay'ın kontenjan senatörü olabilmesi için, Kontenjan Senatörü Profesör Ragıp Üner ile görüşülerek istifa etmesi sağlandı, bunun üzerine Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay, görevinden istifa etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Vekili ve Cumhuriyet Senatosu Başkanı İbrahim Şevki Atasagun tarafından 14 Mart 1966’da kontenjan senatörlüğüne atandı. 28 Mart 1966 tarihinde yapılan seçimde, Sunay 650 üyeli TBMM’de 477 üyenin oyu ile Cumhurbaşkanı seçildi. Bu seçimde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Genel Başkanı AlparslanTürkeş de Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koydu ve 11 oy aldı. Beşinci Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın Cumhurbaşkanlığı 28 Mart 1973’te sona erdi.

28 Mart 1973’te görevi sona erecek olan Cevdet Sunay, yeni Cumhurbaşkanının kim olacağına ilişkin siyasi liderlerle yaptığı birebir görüşmeleri tamamlayınca, önce kuvvet komutanları ile daha sonra da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Faruk Gürler ve Başbakan Ferit Melen ile görüştü. Böylelikle yol haritası ortaya çıktı; Gürler, Cumhurbaşkanı tarafından kontenjan senatörlüğüne getirilecek, 13 Mart günü de Parlamento tarafından Cumhurbaşkanlığına seçilecekti.Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler, aday olmak amacıyla görevinden ayrılarak 6 Mart 1973’te Cumhurbaşkanınca Kontenjan Senatörü seçilmek suretiyle TBMM üyesi oldu. 13 Mart’ta seçim süreci başladı, Adalet Partisi (AP) ve DP, Gürler’in adaylığına karşı çıkarak kendi adaylarını gösterdi. CHP ise seçimlere katılmama kararı aldı. Gürler’in karşısında Adalet Parti'li üyelerce aday gösterilen Tekin Arıburun ve DP’li üyelerce aday gösterilen Ferruh Bozbeyli yer aldı. Arıburun ve Gürler, ilk altı turda seçilmek için gerekli oyu sağlayamayınca 21 Mart’ta adaylıktan çekildi. En çok oy alan iki adayın çekilmesi üzerine iki büyük parti, bir ara çözüm üzerinde anlaşarak görevdeki Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın görev süresini iki yıl uzatacak Anayasa değişikliği üzerinde anlaştı. Ancak bu değişiklik, Millet Meclisi ve Senato tarafından reddedildi.

Sunay’ın görev süresinin uzatılamaması üzerine, siyasi parti liderleri yeni aday tespiti için görüşmelere başladı. Uzlaşma arayışları neticesinde AP, CHP ve Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP), Anayasa Mahkemesi Başkanı Muhittin Taylan ismi üzerinde uzlaştı; ancak Cumhurbaşkanı Sunay’ın, Taylan’ı kontenjan senatörü olarak atamayı reddetmesi üzerine başka bir aday arayışına girdiler. Nitekim AP, CHP ve CGP halen Senato üyesi olan Fahri Korutürk’ün adaylığı üzerinde anlaşma sağladı.Korutürk, 6 Nisan 1973’teki oturumda yapılan 15. tur oylamada gerekli olan oy çoğunluğunu sağlayarak, 365 oyla Cumhurbaşkanı seçildi. 6. Cumhurbaşkanı Korutürk’ün görev süresi, 6 Nisan 1980’de sona erdi. Fahri Korutürk’ün görev süresi sona ererken, Cumhurbaşkanı seçimine yönelik tartışmalar çok önceden başladı. 22 Mart 1980’de başlaması gereken turlar, aday olmaması nedeniyle 25 Mart tarihine ertelendi, aday çıkmayınca Mardin Bağımsız Milletvekili Nurettin Yılmaz aday oldu, turların başlamasını sağlayarak ilk iki turdan sonra da çekildi.

Başta CHP ve AP olmak üzere, pek çok partinin bir aday etrafında uzlaşma sağlayamadıkları seçimde, turların devamı boyunca pek çok aday çıktı. 5.5 ay süren 118 birleşimde Cumhurbaşkanı seçimi için yapılan 115 turda sonuç alınamadı ve ülke 5 ay 6 gün Cumhurbaşkansız kaldı.Meclis’te gerçekleşen turlarda CHP adayı Muhsin Batur ile AP’nin adayı Saadettin Bilgiç arasında çekişme yaşandı. Daha sonra bu çekişme, Batur ile Faik Türün arasında oldu. Sonunda 99. turda Muhsin Batur senatörlükten ve adaylıktan çekildi. Tek aday AP adayı Faik Türün’ün ise Meclis ve Senato birleşik toplantısı yapılamadığından seçim şansı olmadı. Kenan Evren, 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle Devlet Başkanı olduktan sonra, 7 Kasım 1982 günü yapılan halk oylamasıyla  onaylanan Anayasa hükmü uyarınca Cumhurbaşkanı seçildi. 6 Kasım 1989 tarihinde görev süresi son bulan Kenan Evren yerine, oylamanın üçüncü turunda 285 milletvekilinden 263 oy alan Turgut Özal 8. Cumhurbaşkanı seçildi. Aynı partiden aday olan parti içi muhaliflerden Fethi Çelikbaş ise 14 oy aldı. Muhalefet ise seçimi boykot ederek oylamaya katılmadı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün seçilmesinden önce Türkiye'de, gergin ve tartışmalı günler ile 367 krizi yaşandı. Gül, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, 357 oy aldı.CHP, oturuma 367 milletvekilinin katılmadığını gerekçe göstererek Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.  Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu tamamlandıktan sonra, Genelkurmay Başkanlığı gece saat‪ 23,25’te Türk Silahlı Kuvvetleri adına kendi internet sitesinde bildiri yayınladı. 27 Nisan Bildirisi (e-muhtıra) Hükümet tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Yüksek mahkemenin seçimin ilk turunu iptal etmesi üzerine seçim yenilendi ancak Gül adaylıktan çekildi ve seçim sonuçsuz kaldı. Gül, 22 Temmuz 2007 milletvekili seçiminin ardından yapılan Anayasa değişikliği sonrasında, 28 Ağustos 2007’de yapılan seçimde üçüncü turda Cumhurbaşkanı seçildi.

Yıl 2023 aylardan Mayıs, 14 Mayıs Pazar günü Cumhurbaşkanlığı seçimi 1. Tur  yapıldı sonuç alınamadı. 28 Pazar günü; Türk Milleti hiçbir askeri baskı ve vesayet altında olmadan özgür bir şekilde ve de demokratik ortam da Cumhurbaşkanlığını 2. Tur seçimini yapacak. Türk Demokrasisi adına; ne kadar güzel ne kadar özgür bir ortam. Türk Milleti, demokrasimiz ve dünya barışına katkı için hayırlı olsun..